Kibrin mayası şöhret
Hepimizin onaylanmaya, beğenilmeye, takdir edilmeye, tasdik edilmeye, gururumuzun okşanmasına, alkışlanmaya, sırtımızın sıvazlanmasına, gıpta edilmeye ve hatta kıskanılmaya, -hadi ihtiyacımız demeyeyim de- meylimiz var. Fıtratımız böyle. Kulluk etmemizin sebebi de bu, isyan etmemizin sebebi de… Allah(cc) bizi takdir etsin, sevsin, razı olsun diye yaşıyoruz, daha doğrusu yaşamamız gerekiyor. Buna kulluk diyoruz. O’ndan başkaları da sevsin, razı olsun diye bir meylimiz ortaya çıktığında, buna farklı gerekçeler ve cevazı için teviller bulabiliriz. Mesela, Allah(cc) için yaptıklarımız sebebiyle, Müslümanlar bizi sevse, takdir etse, razı olsa, bunda herhangi bir beis olmaz. Çok normal bir durumdur. Ancak bir yere kadar! Bu takdirin ve sevginin kibri beslemesi durumunda, riyaya kapı aralaması anında, her şey yer ile yeksan oluverir. Kibir ve riyayı en çok besleyen hal hangisidir diye üzerinde düşündüğümüze karşımıza çıkan bela ise şöhret oluyor. İnsan, ahirette kendisini mahvedecek olan ve