Fıtrat ile savaşan kaybetmeye mahkumdur
Eskiler, yılları büyük olaylarla özdeşleştirir ve o yılları adeta bir tür tarih başlangıcı ya da dönüm noktası gibi kullanırlardı. Seferberlikten önce ya da seferberlikten sonra tabirleri, milattan önce ya da sonrasının kullanılmadığı evlerde, hayatın dönüm noktasını işaret ederlerdi. Bir yıl ya da günden değil hayatı değiştiren, bir şeylerin eskisi gibi olmadığı zaman diliminden bahsedilirdi. Kimse saat ya da takvimle ilgilenmezdi zira. Ne zaman doğduğumuz mevsimlere bağlıydı; kimimiz güzün bağ bozumundan evvel, kimimiz Arap devenin karnından çıkınca doğmuştuk. Bu adet bize has değil elbette. Allah(cc), insanlara unutamayacakları bir olayla asıl unutmamaları gereken önemli hadiseyi öğretir gibi; son Nebi(sas) doğmadan önce, Mekke halkını hafızalarına kazınacak, Fil Ashabı’nın işgal ve Kabe’yi yıkma girişimine şahit etmişti. Annem de böylesi bir zaman dilimleri yaşamıştı ve bazı olayları onlarla anlatırdı. Büyük kardan önce veya büyük kardan sonra dikilmişti bazı