Kayıtlar

Temmuz, 2018 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Çocukları öldürmeyin!

Resim
Dünya kurulalı beri herhalde en kadim çağrılardan biridir bu; çocukları öldürmeyin efendiler! Size düşman olan bir halkın çocukları da olsalar, sizin nefret ettiğiniz bir milletin evlatları da olsalar, yurdunuza ihanet edenlerin çocukları da olsalar, akil-baliğ olmamış çocukları öldürmeyin… Yeryüzü şehirlerinin anası Mekke’de, şirkin ve zulmün kol gezdiği devirlerde, insanlara İslam’ın ilk çağrılarından biri de bu idi; çocuklarınızı geçim korkusu yahut kız oldukları utancıyla öldürmeyin! Devirler değişti, nesiller değişti ancak bu basit vahşet değişmedi. Bütün zalimler çocuklara el uzattılar, bütün hainler çocukların dirilerini de ölülerini de kullandılar. Yakın geçmişte Suriyeli göçmen çocukların cesetlerinin kıyılara vurmaya başlaması ile yeniden çocuklar insanlığın gündemine girmeyi başardı. Kendi ülkelerinde, sokaklarında güven içinde koşuştururken tepelerine bombalar yağdıran müstekbir zalimlerden bahsedilmeden, anne-babalarını yok eden katil sürülerinden hesap sorulmadan,

Günahların şöhretini artırmayın

Resim
Önce medyanın latince medyum kelimesinin çoğulu olduğunu hatırlatarak başlayalım. Medyumlar yani insanları geçmiş ve gelecek hakkında verdikleri yalan ve yanlış bilgilerle haktan saptıran, kendileri de sapıklıkta önder olanlar. Günümüzde artık her tür görüntülü, sesli ve basılı yayın kuruluşuna medya denilmesi arka planında bu tehlikenin olduğunu unutturmamalı. Medya, bu işi para için yapan ve temel yaklaşımı kazanmak olan bir kapitalizm ürünüdür. Üreticileri, tıpkı sahte makine yapanlar gibi gerçeğini bulamadıklarında yahut daha ucuza mal etmek istediklerinde sahte haberler, görüntüler ve seslerle kazanmaya çalışırlar. Genel geçer bir kural gereği bazı yalanları yayabilmek için insanların güvenini sağlama mecburiyeti olduğundan, her söyledikleri elbette yalan olmayabilir. Haber ağı dünya üzerinde en hızlı işleyen algı yönetim sistemidir. Sahih ve sağlam bilgiye ulaşmak günümüzün en zor işlerinden biri olduğu halde hemen hepimiz duyduğumuz herhangi bir haberle ahkam kesmekten

Suriyelilerin Türkiyeli Olma Zamanı

Yılların ardından artık ülkemizdeki Suriyeli gerçeğiyle halk olarak yüzleşmemiz gerekiyor. Sokaklarda karşılaştığımız bir vakıadan daha ilerisine, kardeş bir halk olarak iç içe yaşamaya hazırlanmamız gerekiyor. Suriyelilerin artık Türkiyeli olma zamanı geldi! Bu insanların büyük bir çoğunluğu artık bu ülkede yaşayacak. Suriye normale dönse bile burada doğan, yetişen bir nesil var ve bunlar Suriyeli olmaktan çok Türkiyeli hissedecekler. Tıpkı Avrupa devletlerinin orada bulunan Türkiyeliler hakkında geç kaldığı gibi, uyum politikalarında geç kalınması sadece sorunu büyütüyor. Durumumuz tamamen onlar gibi değil ve olamaz da. Zira bu insanlar keyfi değil zaruri bir sebeple buradalar ve biz onları insanlıkta eşimiz, dinde kardeşimiz biliyor, mazlum olmaları hasebiyle de gönülden sahip çıkıyoruz. Devletimiz, tarihin ve coğrafyanın yüklediği, insanlık onurunu ayakta tutan bir dış politika gereği olarak Suriyeli kardeşlerimize kapılarını açtı. Sayılardan ve paralardan bağımsız olarak,