Kayıtlar

Mart, 2017 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Şer Salgını

Şer; dinin ve örfün en hafif tabiriyle hoş karşılamadığı, en ileri ifadesiyle ise düşman bildiği fikir ve davranışları tarifte kullanılan ıstılahen meşhur olmakla birlikte halk arasında kullanımı bile tedavülde kalmayan bir tabirdir. En basit örneğiyle; insanların geçtiği bir yola ya da sokağa onları rahatsız edecek bir taşı atmak şerdir ve yine en büyük şer ya da şerrin başlangıcı ise insanın şeytanlaşması ve Kadir-i Mutlak olan Allah(cc)’i inkar ve O’na isyan etmesidir. Mihenk, her konuda olduğu gibi temel hayat kuralı olan din ve onun kabul ettiği maruftur. Ancak hepimizin her konuda hakkı ve doğruyu kolayca tespit etmesi ve ona tabi olması her zaman mümkün olmuyor, olamıyor. Bu noktada ise devreye farkında olmadan desteklenen şer giriyor ve destekçisinden başlayarak zarar vererek büyüyor. Ne yazık ki insanız ve olayların arka planını görme imkanımız yok, ateş ile suyu ayırt ettiğimiz gibi kolaylıkla hayır ve şerri ayırt edemiyoruz. Hayır sandığımızdan şer, şer sandığımızda

Halku Ef’ali’l İbad – Kulların Fiillerinin Yaratılışı

İmam Buhari olarak meşhur olan hadis alimimizin eseridir. İslam akaidinin müdafası da denilebilecek olan eser Yusuf Özbek tarafından İlahi Kelamın Müdafaası ismiyle tercüme edilmiş 1992 yılında İstanbul’da İz Yayıncılık tarafından basılmıştır. Kısaca İmam Buhari’nin hayatı: İsmi Muhammed bin İsmail bin İbrahim bin el-Muğire el-Cu’fi el-Buhari, Ebu Abdullah’tır. H. 194 / M. 810 yılında Buhara’da dünyaya gelmiş ve H. 256 / M. 870 senesinin Ramazan Bayram gecesi Semerkand’ta vefat etmiştir. İslam tarihinin en meşhur muhaddislerinden biridir. Onun el-Cami’us-Sahih’i, Kur’an’dan sonra müslümanlar için en güvenilir eser olma hüviyetine sahip olup sünnetin en güvenilir kaynağıdır. Bunun yanısıra günümüze kadar ulaşan bir çok eseri mevcuttur. Onlardan biri olan Halku Ef’ali’l İbad eserinin tercümesinin bir özetini bu derlemede bulacaksınız. Halku Ef’ali’l İbad ve’r-Reddu ale’l-Cehmiyye Bu kitap bir dönem pek revaçta olan Allah Kelamı Kur’an’ın mahluk olduğu iddialarını reddetmek tem

Avrupa Rüyasının Sonu

Yüzyıllık bir uykunun sonundayız, uyanınca rüyalar da bitecek fakat uyanmamak için direniyoruz. Biraz okula gitmek istemediği ama mecbur olduğu için zorla uyandırılan, ödevlerini bitirmemiş, uykusunu alamamış, mahmur gözlerini açmamak için direnen, mızmız ve haylaz bir talebe gibiyiz. Gözlerimizi tam olarak açtığımızda bize uykuyu sevdiren o güzel rüyanın da sona ereceğini bal gibi biliyoruz. Uyumak, dünyaya yenilmektir; batıya teslim olmak, kontrolünü kaybetmek, sorumluluklardan kaçmak ve en önemlisi rüyalarla avunmaktır. Sadık olmayan ve gerçekleşme ihtimali de bulunmayan rüyalar... Uyumak; Avrupa Birliği’ne, Birleşmiş Milletler’e ve Nato’ya inanmaktır. Uyumak; tek dişi kalmış bir canavara aşık olmaktır. Uyumak; batılı ve batıl rüyalar görmektir. Uyumak; insan olmanın ve kul olmanın gereklerini yerine getirmemektir. Uyumak; zulme gözünü kapatmak, mazlumları duymamak, coğrafyamızda patlayan bombaları ninni olarak algılamaktır. Uyumak; bilinçsiz hareketler

Bir Batı Masalı: Demokrasi

Akvaryum balıklarına denizi anlatmak zordur ya da nehirleri; batının demokrasi ya da insan hakları dediği şeylerin ne kadar sığ ve ne kadar kendi menfaat ve düzenlerine dayalı birer maske olduğunu, batı usulü demokrasinin aslında bir masal olduğunu ve sadece dünya halklarını uyutmak için dillendirildiğini anlatmak daha da zordur. Ne ki Allah(cc), insanoğluna rahmetiyle muamele edince idrak etmek isteyenler için her konuda apaçık ayetleri gözler önüne seriyor. Geçtiğimiz çeyrek asır boyunca özellikle İslam coğrafyasında batı usulü demokrasinin nelere mal olduğu ve ne anlam ifade ettiği bir çok hadise ile defaatle zihinlerimizde yankılandı. Demokrasi artık bizim topraklarımızda bir tür işgal metodu olarak yerini aldı. Kabul etmek istemeyenler ya da batılıların bile artık inanmadığı bu masalla uyumaya devam etmek isteyenler için güncellenen hadiseler kafalara vura vura bu gerçeği anlatmaya devam ediyor. Kendi özelimizde baktığımızda henüz batı demokrasisini bir Afgan ya da Iraklı