Kayıtlar

Şeytan etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Batı ile yüzleşmek

Resim
Hemen sözün başında batı derken neyi kast ettiğimi ifade edeyim ki, olası zanlar ve gereksiz tartışmaların hiç değilse bir kısmı bertaraf olsun. Batı; güneşin battığı yönün adı olmakla birlikte, kadim insanlık yurdu olan Asya, Avrupa ve Afrika kıtalarının birleşme noktasının batısında kalan coğrafyanın, tarihi ve bugünü ile temsil ettiği zalim ve azgın bir fikrin, dünyaya hegemonya kurmak için ürettiği ve yürüttüğü, yaydığı ve desteklediği, şeytanın arkadaşlarının hamiliğini yaptığı, temelinde menfaat ve para bulunan bir emperyalist görüşün, duruşun ve savaşın adıdır. Batı, derken bir ulusu, devleti ya da bölgeyi kast etmiyorum. Bir yönüyle yönlerden bir yönü de kast etmiyorum. Zira batılı kafanın Çin’de yani doğumuzun en doğusunda da tezahür etmesi mümkündür. Batı; sömürgeci ve yüzsüz, azgın ve sınırsız, hep aç ve hırsız, duygusuz ve vicdansız, hem zalim hem arsız, bir batıl ideolojinin, bir şeytani planın, bir vahşi savaşın adıdır. İşte bu batı ile bugünlerde yeni

Marifet değil boşboğazlık

Resim
Dünya kurulalı beri, çok insan geldi ve geçti. Savaşanlar, barışanlar, dolandıranlar ve sahip çıkanlar oldu. Susanlar vardı her zaman ve her zaman çok konuşanlar oldu. Mütevazilik her devirde makbul idi ama mütecavizler de vardı. İlk insandan bu yana, yeryüzünde hep Allah(cc)’in dini vardı ve kabullenenler de oldu reddedenler de. Kabulün çok çeşidi var, inkarın da oldu. Her iman eden bir meleğe dönüşmedi elbette ama şeytanlaşan çok insan oldu. İman edipte teslim olanlar oldu, bir de iman etmeden Müslüman olanlar! İnkar ettiği için azgınlık edenler oldu ama inkar etse de efendi kalanlar da vardı. Din, hayattı ve hep hayat olarak devam etti, dinin gündemden düştüğü bir devir hiç olmadı ve olmayacak. Sünnetullah hükmünü icra ederken, kimsenin bunu durdurmaya değiştirmeye yetmeyeceği gibi. Öyle ya, Allah(cc) ayların sayısını 12 kıldı ve mümin, kafir kimse bunu değiştirmedi. Haftanın günlerinin sayısını da değiştiremez kimse. Dünyanın kaderini ve kaderinin zamanını, yalnız ve s

Kendini temize çıkarmak

Resim
İnsanoğlunun herhalde ‘hayatta kalmak için mücadele’ hissi kadar, sabit ve fıtrattan olan bir özelliği de, ‘kendini temize çıkarmak’ olarak isimlendirdiğimiz bir savunma sistemine sahip olmasıdır. Başımıza, gözümüze gelen bir cisme engel olmak için gösterdiğimiz hızlı ve hayati reflekslerin bir benzerlerini, benliğimize yapıldığını hissettiğimiz saldırılar ya da suçlamalar karşısında sergiliyoruz. Bu hal, ani olsa da çabuk savuşturulabilir olmayabileceğinden olsa gerek, bu davranışı bir karakter olarak yerleştirip, artık hemen her konuda aynı savunma refleksiyle konuşmaya ve davranmaya başlıyoruz. Ayağımız kayıp düştüğümüzde, ilk baktığımız bizi kaydıranın ne olduğudur. Bir suçlu bulmak çok rahatlatıcıdır zira… Evde, yolda, işte veya trafikte aksayan, yanlış giden ne varsa bizim dışımızda bir sebebi vardır mutlaka. Hatta din işlerimizde eksiklerimizin ve günahlarımızın da suçlusu sadece biz değilizdir. Vardır illa ki bir suçlu, bir düşman… Pek haksız da sayılm