Saadet asrını anlamak
İnsan yaratılışı gereği, örneklik ve önderliğe ihtiyaç duyar. Hatta tarihin kaydettiği çok büyük lider ve önderlerin de mutlaka bir örnekleri, yol gösterenleri vardır. Doğumundan itibaren bir örnekliğe göre kendine şekil veren insan evladı, ne kadar büyürse büyüsün, öğrenmekten ve örnek almaktan asla müstağni olamaz. Ancak nefsine tapınan egoistler müstesnadır belki. Fıtrat dini İslam, insanın ruhunun ve bedeninin oluşturduğu topyekun benliğinin, ihtiyaç ve meyillerine, hatta refleks ve hislerine göre bir din ve hayat düzenidir. “Asr-ı Saadet” terkibiyle benimsediğimiz, örneklik ve önderlik asrı, bu dinin bir ütopya ya da hayaller dünyası kurgulamadığının, bizzat hayatın içinde ve insanlar için bir din olduğunun en güzel delillerinden birisidir. Bu güzel gerçeklikten kıvamında faydalanmak, asla göz ardı etmemek, nimet bilmek, dünya ve ahiret saadetini elde etmenin yolunu bulmak için izlerinden yürümek, her akıl ve izan sahibi için en güzel tercih olur. Sahabeyi tanımak ve s