Salgın, Tedbir ve Kader
Rüzgarın şiddetli estiği zamanlarda, dalından kopan yapraklar savrulur, son bir güçle tutunanlar yerlerinden koparılır. Toprağın tozu ile yaprağın ufalanmasından oluşan bir karışık bulut havayı kirletir, gözleri kapatır, ayakları taşlara takar. Kuruması takdir edilen yaprağın başka bir şansı ya da seçeneği yoktur. Kuruyacak ve dalından kopup düşecektir rüzgarın insafına… Büyük olayların, salgınların ya da savaşların, insanları sürükleyen birer fırtınaya benzediğini düşünüyorum. Herkes tutunduğu yerin sağlamlığı, tutuşunun kalitesi ve duruşunun gücü kadar etkileniyor illaki. Fert planında kendimize has birer akıbet kaderimiz olduğu ve herhangi bir ağaçta salınan yeşil yapraktan aslında pek farkımız olmadığı gerçeğiyle bir kere daha, büyük çapta yüz yüze gelmiş bulunuyoruz. Eceli yani dalından kopup düşme zamanı gelenlerimiz için bir rüzgar yetecektir. Kimisi için bu rüzgar; savaşta atılan bir mermi ya da bomba olurken, bir başkası için gözle görülmeyen bir virüs ya da bir di