Mü’min, emin ve emanet insandır
İnsan, yalnız başına da hayatta kalabilir ancak bir hayat sürdüğünü söylemek için başka insanlara muhtaçtır. Toplumlar kurmak ve birbirine destek, köstek ve sair muameleler vesilesi ile diğer insanlarla münasebet kurmak ve bunu hayatının sonuna kadar devam ettirmek; bir hayat sürmektir, sadece hayatta kalmak değil. İslam’ın inşa etmemizi istediği ve geçmişimizde örneklerini yaşadığımız toplumun da temel esası, kendi aramızda iyilikler ve kötülükler konusunda yardımlaşmaktır. İyiliklerin yayılması ve çoğalması, kötülüklerin engellenmesi ve yok edilmesi, belki de İslam sosyal hayatının en kısa özetidir. Mü'min erkeklerle mü'min kadınlar da birbirlerinin velileridirler. İyiliği emreder, kötülükten alıkoyar, namazı kılar, zekatı verir, Allah'a ve Rasulü’ne itaat ederler. İşte bunlara Allah rahmet edecektir. Muhakkak Allah yücedir, hakimdir. (Tevbe, 71) Müslüman erkek ve karınların, tıpkı imtihana muhatap yani mükellef olma hususunda aralarında herhangi bir fa