Kayıtlar

Tefsir etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Kur’an’ı anlamak ve meal sorunumuz

Resim
Çağımız bizden pek çok şeyi aldı. Yediklerimiz, içtiklerimiz ve giydiklerimiz artık pek doğal değil. Bunlar bize çeşitli hastalıklar ve çaresiz zafiyetler olarak döndü, dönüyor. Nesillerimiz ifsat oldu. Genlerimiz bozuldu. Fıtratımızla oynuyorlar ve nihayetinde “Allah’ın yarattığını değiştirmek” istiyorlar. Bütün dertlerimize deva, hastalarımıza şifa ve evvelimizi ve ahirimizi payidar eden, müstesna kaynağımız, vahyin satırlarla elimize geldiği, her gün dilediğimiz kadar faydalanabildiğimiz, bitmez, tükenmez, kurumaz ve bozulmaz bir delilimiz, kıstasımız, mihenk taşımız var ki, o da Kur’an’dır. “Allah’ın yarattığını değiştirmek” isteyen şeytan ve avanesinin, Allah’ın indirdiği kelamı Kur’an’ın metnini değiştirme umut ve ihtimali olmadığını -biz ve onlar- çok iyi biliyoruz. Son yüzyılda yaşadığımız kültürel yıkım sonrasında, anlamakta zorlandığımız hatta çoğumuzun hiç anlamadığı, bir mukaddes metin olarak hayatımızda var olan ama aslında olamayan Kur’an’ı idrak etmek içi

Onlara mühlet ver!

İnsan ne kadar etki edebilir zamana? Kim geçen saniyelerden sadece ama sadece birini geri çevirebilir? Hangi kral ya da imparator, kuruyan bir yaprağa ‘dur’ diyebilir dalında? Güneşi benim Rabb’im doğudan getirirken, hangi firavunun gücü onu batıdan getirmeye yeter? Azrail gırtlağına çöktüğü zaman, kimin silahı onu durdurabilir? Hangi süper gücün, hangi süper lideri sivrisineğe karşı bir savunma sistemi geliştirebilir? Nemrud’dan daha acı bir son hepsini beklemiyor mu? Bu soruları bildiğimiz herşeyi ekleyerek çoğaltalım, sonunda varacağımız nokta kainatın sahibi Allah(celle celaluh)’ın kudretini idraktir! Ve bugün hepimizin yeniden ve yeniden hatırlamamız gereken dünyanın değişmez gerçeği de budur... Birileri birşeyler yapar, birilerinin başlarına bir takım işler gelir... Acılar, gözyaşları, kan ve zulüm birbirine karışır... Silahın ve paranın gücünü elinde bulunduranlar hep kazanıyor görünür... Tıpkı bir zamanlar olduğu gibi. Ama gün gelir, devran döner; ömrü olanlar s

Kur’an’ı anlamak

Kur’an’dan bir ayet ile söze başlamak ilk bakışta hep güzeldir. Ya söyleyeceklerimizin kaynağıdır bu ayet ya da sözümüzü denetlememizi sağlayan mihenk taşı! Sözlerimizi ayetlerle süslemek cümlelerimizin kıymetini artırır, dinleyenlerin dikkatini çeker. Hatta tesirini bile artırabilir... Lakin kendi hikayemizin arasına sıkıştırdığımız ayetlerin mutlak hakikat olduğunu unutmaya başladığımızda hem sözlerimiz zıvanadan çıkar, hem de o ayet ya da ayetler bizim sözlerimizi desteklemek için kullandığımız sıradan cümlelere dönüşür. Rabbi`nin sözünü kullanılır duruma düşüren kul ne kadar acınacak durumdadır. Konuşur, konuşuruz ve sonunda bak zaten Kur’an’da şöyle buyurulur diyerek anlattıklarımızı Kitab-ı Kerim’e de tasdik ettiririz. Peki bu iş bu kadar kolay mıdır? Yani kendi doğrularımızı Kitab’ın ayetleri ile pazarlamak normal midir? Aynı ayetin değişik meşreplerden müslümanların dillerinde birbirine kurşun misali ateşlendiği günümüzde herhalde bu konuyu yazıyor olmak mı anormaldir? Y