Kayıtlar

Mart, 2016 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Fetret Devri

Önce şunu bir kayda geçelim; bir hadisenin bizim tarafımızdan desteklenmesi ya da reddedilmesi için ana mihverimiz nihayetinde bir başarıya ulaşacak olması da hezimete uğrayacak olması da değil hak ya da batıl olmasıyla ilgili olmalıdır. Zayıfta olsa hakkı tutmak, güçlü de olsa batılı reddetmek ve karşı durmak İslami erdemin gereğidir. Gelelim yaşadığımız dünyanın normallerine... Herhangi bir batı ülkesi herhangi bir gerekçeyle bir doğu ülkesini işgal edebilir, sivil-asker ayırt etmeksizin bu işgale karşı çıkan herkesi terörist ilan edebilir ve insanlı yahut insansız hava araçlarıyla bir tür oyun oynar gibi insanları katledebilir ve bunun eleştirilmesi bir yana karşısında olmak zaten ‘terörist’lerle birlikte olmak gibi, onlara yardım ve yataklık etmek gibi ne idüğü belirsiz suçlamalarla muhatap olmak işten bile değildir. Daha da açalım; Afganistan, Irak ve benzeri ülkeler işgal edilebilir, sadece işgal edilmekle kalınmaz yeraltı ve yerüstü zenginlikleri isteyerek yahut ist