Kayıtlar

Denge etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Taklit ve uyumda denge

Resim
Yaşayan bir örnek, çocukluğumuzdan itibaren hayatımızın hemen her devrinde bize önemli ve anlamlı geliyor. Bilinçsiz bir örneklik ya da rastgele seçilmiş bir uyumdan değil, bile isteye ve tercih ederek taklit etmeye çalıştığımız insanlardan bahsediyorum. Kendimizce iyi gördüğümüz kişi ya da davranışları farkında olarak ya da olmayarak içimize kazıyor, sonra da benzer durumlarda o beğendiklerimizle doldurduğumuz veri tabanımızdan ana uygun davranışlar seçiyoruz. Tabi aksi de mümkün; çirkin ve pis işleri görmenin de benzer bir kalıcı etkisi olabiliyor ama herhalde hiçbirimiz bu gibi örnekleri memnun ve mesut bir ruh hali ile taklit etmeyiz. Konu din ve diyanet yani dinin yaşanması olunca, bu taklit makamını seçmemiz daha bir farklı açı kazanıyor. Zira dinimiz için seçtiğimiz örnekler sadece dünyamızı değil, ahiretimizi de tayin edebilir. Pek çok kriter vardır ve bunların geneli ilim ve ihlas üzere bina edilmiştir. Zaten din hususunda örneklik etmenin asgari ve temel şartl

Dengeyi korumak

Resim
Hayatın akışına ve olayların gidişatına, cüzi de olsa bir etkimiz ve katkımız var ya da öyle olduğuna inanıyoruz. Biz herhangi biri gibi, her şeyin bizim kontrolümüzde olduğunu, hayatın merkezinin avucumuzda olduğunu düşünmüyoruz. Kendini ilahlaştırmak; her şeye güç yetirebileceğini zannetmek, olumlu ya da olumsuz etkileriyle dünyayı değiştirebileceğini düşünmek, hayat ya da ölümün kendi elinden olduğunu vehmetmek, Kadir-i Mutlak olan Allah(cc)’i unutup kendini çok fazla önemli ve değerli görmektir. Tam aksi yani insan cinsini etkisiz eleman, varlığı anlamsız ve değersiz görmekte büyük bir fikir sapması olur. Mesele, bu iki uç arasındaki dengeyi  kurmaktadır. Bu denge, yalnız kişisel meselelerimizde değil, dünyevi ve uhrevi işlerimizde de doğru ile yanlışı, hak ile batılı karıştırmamızı sağlayan oldukça faydalı bir noktadır. Bazılarımız keskin bıçak gibi yaşar, kimimiz de kör testere gibi, fakat aslolan yerine ve zamanına göre bu hallerden birine bürünebilmektir. Hatta b

Bizim ve onların normali

Resim
Dünya hayatı, sebepler üzerine inşa edilmiştir. Yağmurlara bulutlar sebep olur ama biz rahmet için Allah(cc)’a hamd ederiz. Toprakta yetişen muhteşem lezzetlerle beslenir ama yine Allah(cc)’a hamd ederiz. Hayvanların topraktan beslenerek semirdiği etlerinden, kanlarından süzülen sütlerinden ve onlardan üretilen nice çeşit nimetten faydalanır ama koyunlara ya da ineklere değil sadece Allah(cc)’a hamd ederiz. İnsanlığın Allah(cc)’ın kulları olduğuna inanır ve tamamının bu anlamda eşit olduğuna ve üstünlük olarak, dünyalık nimetlerin değil ahiretlik mertebelerin geçerli olduğunu düşünürüz. Kimsenin neslinin aslına, sahip olduğu imkan ya da zenginliklere bakmayız, rengine ya da yüzünün şekline göre davranmayız. Normal insanlar olmak ve öyle kalmak için gayret ederiz. Dünya düzeninin de normal olmasını; adalet ve zulmün karışmamasını, güçlünün haklı olan zayıf karşısında boynunun bükük, zayıfın haklı olduğunda dünyanın en dik duruşlu insanı olabilmesini isteriz. Her insa