Kayıtlar

Kasım, 2022 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Tribünlere oynamak

  Hayatın eski ve yeni pek çok alanında, insanların kendilerini ve çevrelerini eğlendirmek, beğeni toplamak, geçimini temin etmek ya da alkışlanmak ve onaylanmak gibi duygularla ortaya atılıp, sözleri ya da hareketleri ile diğerlerini etkilemeye çalıştığı, hepimizin kanıksadığı, öyle ya da böyle bir yanından memnun olduğu birtakım performans çeşitleri vardır. Kimileri bunu, helal ve maruf dairesinde yapmak için gayret ederken, bazıları da alkış ve paradan başka bir değer tanımadan marifetlerini sergilerler. Değer yargıları, ahlak kıstasları, etik ölçüleri ya da adına her ne derseniz deyin; bağlayıcı ve denetleyici bir inanç sistemi ya da duygusu, -hadi daha yaygın olanı kullanalım- vicdanı olanlar için konu aşağı yukarı bellidir. Bütün peygamberlerin ortak nasihati olarak bize aktarılan “utanmadıktan sonra dilediğini yap” uyarısının temelinde yer alan, insanlığından ya da taşıyıp temsil ettiği inancından utanmayanlar için de mesele aşağı yukarı çözülmüştür. Meydanlara ya da bugünkü yay

Samimiyet fıtrattandır

  Mutlaka rastlamışsınızdır çevrenizde; yeni konuşmaya başlayan çocuklara, beni seviyor musun, beni özledin mi gibi sorular sorulduğuna ve alınan cevaplarla mutlu olunduğuna. Büyüklerin dünyasında yalan ve sahte duyguların çokluğu bizi gayri ihtiyari bir çocuk sevgisine, samimiyetine ve harflerin tam telaffuz edilmediği, zor anlaşılır cümlelerle dillendirilen gerçek hislere çeker. Çocukların fıtri samimiyeti yaş alındıkça ve aldatıldıkça bozulmaya başlar. Sonunda da onu, sözü değersiz sıradan birine dönüştürür ya da o fıtratı koruyarak büyüyen, doğruluk ve samimiyet timsali örnek bir şahsiyet vücut bulur. Yaratılış fıtratımızda dürüstlük ve samimiyetin varlığını en güzel çocuklardan öğrenebiliriz. Dünyanın her yerinde ve herkesin çocuğu bu fıtratla yaratılır. Farkında olmadan bu samimiyete çekilen biz büyükler, duyacağımız ve samimiyetinden şüphe etmediğimiz sözlerle mutlu oluruz. İnsan şahsiyetinin ana maddesi samimiyettir ki, o olmadan başka bir şeyin kalitesinin ortaya çıkması sözko

Mum dibini yakıyor

  Eski ve malum bir hikayedir. İşçiler paydos vakti yaklaşırken ustalarına seslenirler; “Usta yaptığımız duvar yıkılıyor!”. Usta gayet rahat bir cevap verir; “destek olun, biz gidinceye kadar ayakta kalsın”. Eskiyen ya da bir sahtekâr eliyle eksik yapılan binalar, en zayıf yanına doğru yıkılır. Sağlam gibi görünse de yıkılması planlanan binaların ana kolonlarına dinamit yerleştirilir. Modern zamanlardayız; yığma binalar değil sağlam betonlarla uzun ömürlü işler yapılır. Ya da öyle sanılır. Hayata dair kurguladığımız bütün işler bizim ellerimizle yaptığımız birer inşaat gibidir. Temellerinden tavanlarına ve çatılarına varıncaya kadar, bizim eserimizdir bu. Sıvasını da boyasını da biz yaptığımız gibi, satışını ve müşteri çekmek için reklamını da biz yaparız. Malzemeden çalanlarımız olduğu gibi, binasının bazı parçalarını hiç inşa etmeyenlerimiz de vardır. Yerel bir alışkanlık olarak çatısız beton damlar inşa ettiğimizde, soğuktan ve sıcaktan pek bir rahatsız olacağımız kesindir ama imkan