Kardeşlik hukukuna dair
Herhalde en çok başımıza gelen; düşündüklerimizle söylediklerimizin, söylediklerimizle yaptıklarımızın, yaptıklarımızla aslında yapmak istediklerimizin pek birbiriyle aynı olmamasıdır. Her birimiz ve her bir olay için farklı sebeplerle olsa bile, bu çıkmaz sokağa daldığımız olur. Kendimizle ilgili yani ikinci bir şahsı ya da toplumu ilgilendirmeyen ve onlara bir zararı da olmayan aksamalarımızın hesabını soracak olan merhameti pek büyük Rabbimiz olduğu için bir nebze umutla bakabildiğimiz bir alan oluyor. Allah(cc)’in rahmetinden emin olup kendimizi kaybetmek riski gibi bir tehlikeli yönü de var bu işin tabii ki. Konu diğer kişi ve toplumların hukuku olunca; akan suların durması, yürüyen ayakların çakılması, konuşan dillerin lal olması gerekiyor. Çünkü dünyada ve ahirette muhatabımız, bizim gibi bir insan olacak ve kazanacak ya da kaybedecek çok değerli şeylerin olması muhtemel bir konuda bizim hesaplaşmamız herhalde hiç kolay olmayacaktır. Sonuçta herkesin nefsini d