Kayıtlar

Haziran, 2021 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Ne olacak bu yeni neslin hali?

Resim
  Bir sonraki neslin haliyle ilgili endişe duymak herhalde insanlık tarihi kadar eski bir sızlanmadır. Genellikle gün görmüş ve hayatın ceremesini hakkıyla çekmiş yetişkinler, kendilerinden sonra gelenleri beğenmediği gibi, gidişatın bir felakete doğru olduğunda da neredeyse hemfikirdirler. Bunun doğusu ile batısı, hatta İslam’ı ile gayrısı yoktur. Genelde; insanlığın yerel ya da küresel anlamda, peygamberlerle yaşadığı bir nevi medeniyet sıçramaları dışında, görülen de budur. Her gelen nesil bir öncekinden farklı ve selefinin değerlerinden belli bir oranda uzaklaşarak yoluna devam eder. Demem odur ki; bugün beğenmediğimiz yeni nesil sadece bize ve bizim zamanımıza özel bir hal değil, hep olagelen hatta sıradan bir hayat gerçeğidir. Beklenti ve hedeflerimizi yeni nesil üzerinden gerçekleştirme kastımız da gayet doğaldır. Baba bir yere getirdiği işyerini evladının devralıp bir adım öteye taşıması hayalini de kurar, kendinden daha iyi bir konumda olması umudunu da taşır. Anne, bi

Bir nesil kaygısı ya da kavgası

Resim
  Hayat, sadece yemek, içmek ve barınmak gibi canlılığın gerektirdiği ihtiyaçların giderilmesinden ibaret değil; bunların yanında insan olmanın ve insan kalmanın beslenmesi ve desteklenmesi için gerekli olan, ahlak ve erdem gibi, fazilet ve merhamet gibi, temel duygu ve prensiplerin de nesillerimizin şuurlarında güçlü bir yer edinmeleri gerekiyor. Bugün, gerek rahat ve dertsiz yaşayan kesimlerde, gerekse sıkıntı ve dertlerle boğuşan geniş halk kitlelerinde, sıklıkla rastlanan; haksızlıkları kendi yaptığında normal görme, gücü yetenin diğerini ezme girişimden bulunması, karşılıklı hakların kolaylıkla göz ardı edilebilmesi gibi temel ahlaki bozukluklara yenik düşülmesi en büyük sorunumuz olarak karşımızda duruyor. Zengin ve güçlü bir aileyi ardına alan eşkıya ruhlu bir serserinin birilerinin hayatına ya da istikbaline el uzatma cüreti bulmasından başlayıp, daha iyi ya da iri bir araca bindiği için kendini kurallardan muaf görenlerin varlığına kadar uzanan, korkunç bir kibir ve önü al

Neyi değiştirebiliriz?

Resim
  İdeallerimiz ve yaşadıklarımız arasındaki mesafe, aslında bizim hayat kalitemizi de belirliyor. Beklenti ve planlarımız, bugüne ait duygumuzu da geleceğe dönük bakışımızı da etkiliyor. Soframıza konan bir yemek hakkındaki tahminlerimiz, damağımızın lezzet algısını yönlendiriyor. Sokakta gördüğümüz bir olay, taşıdığımız erdemleri tetiklediği gibi, körelttiği de oluyor. Çok önemli(!) ve çok değerli(!) olanlarımız müstesna, biz sıradan insanlar olarak, pek karmaşık olmayan, standart bir hayat yaşamayı yeterli görüyoruz. Kendimiz ve şehrimiz hatta ümmetimiz için, büyük ve güzel hayaller kurmamız mümkün. Çocuklarımız ve geleceğimiz için harika planlar da yapabiliriz. Bütün mesele, bunlardan ne kadarının gerçekleşme ihtimali olduğu ve gerçekleşmeyen hayallerin bizi ne kadar kıracağıyla ilgili. Uzak ve büyük, gerçekleşme ihtimali de oldukça düşük plan ve hayaller yerine; yakın ve küçük, gerçekleşme ihtimali de oldukça yüksek plan ve hayaller kurmak, herhalde anlaşılması ve uygulan

Siz budamayı yanlış anlamışsınız bayım!

Resim
  Bir alanda uzmanlık, yeterlilik, bilgi sahibi olmak gibi temel kıstasların göz ardı edilmesi, işin ehline değil, göz boyamayı ve akıl çelmeyi iyi becerenlere verilmesi, toplumların felaketlerinin temelidir. Bu konuda ne dinin ne dünyanın bir farkı yoktur. Emanetin ehline verilmesi, işin bilene yaptırılması, en çok idari meselelerde dikkat edilen bir konu olsa da, hayatın bütün ayrıntılarında geçerli bir hakikattir. Kim evine tesisattan pek iyi anlamayan bir sucu ya da elektrikçi gelsin ister ki, ya da kim doğru düzgün Kur’an okumayı bilmeyen birinin ardında namaz kılmayı? Belediye işleri; çeşitliliği ve insanlara yakınlığı nedeniyle, eksiklerinin en çok ve kolay görüldüğü alanlardan sayılabilir. Şikayetler genelde bitmez ve mutlaka memnun edilemeyen bir kesim bulunur. Bunun en aza indirilmesi hedeflenir ve çoğunluğun memnuniyeti büyük başarı sayılır. Bazı konular ise, yıllar yılı dillendirildiği ve dertlenildiği halde, garip bir şekilde, aynen devam ettirilir. Bunların ilk