Kayıtlar

Özgürlük etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Batının özgürlük anlayışını reddediyoruz!

Resim
  Sözün başında hemen belirteyim; batı diye kullanacağım terkip, batılın hak karşısında konumlanan bütün varlığının ifadesidir. Coğrafi bir yöne değil; siyasi ve sosyal bir duruşa, bir saldırıya temsildir. Varlığını hakka saldırmakta bulan, hayatta kalmak için masumların kanıyla beslenen, tek dişi kalmış bir canavardan bahsediyorum. İşte bu batıda, değer ve içeriği kendilerinden menkul birtakım özgürlük anlayışları ile başımız fena halde dertte. Batılı kafaya göre; bizim mukaddesatımızla alay etmek, aşağılamak ve hakaret etmek gibi söz ya da fiiller, onlara göre bırakın kusur olmayı, marifet bilinecek bir durumdur. Onların dünyasında sıradanlaşan ama aslında iki yüzlülüğün, sömürgeciliğin ve faşistliğin temellerini oluşturan birkaç gerçeği hatırımızda tutmakta fayda var. “Modern” dünyanın bazı basit gerçekleri: - İnsan hakları, “daha fazla insan olan” batılılar için geçerlidir. Afrika’da ya da başka bir fakir ülkede savaşlar bir yana; satılan ürünler, verilen ilaçlar, destekl

İnanca saygı, düşünceye özgürlük!

Resim
  Teoride hemen herkesin kabul ettiği inanca saygı gibi bir çağdaş erdem göstergesi var. Üstüne bir de düşünce özgürlüğü eklenince, sloganlarımızı süsleyen bu ikiliyi hepimiz bir yerlerde kullanmışızdır. Batılı çağdaş ve medeni(!) ülkelerin, bize dayattıkları bu ikiliyi pek sevmiştik aslında ama nasıl oluyorsa bir yerlerde konu biz olunca, uluslararası arenada aslanların önüne parçalanmak üzere atılan bizim kutsallarımız olunca, ne hikmetse bir anda bu süslü sloganlar tersine dönmeye başlıyor. Bir bakıyoruz, adamların aleme pazarladığı sloganların içeriğini biz onlara anlatmaya, ikna etmeye çalışıyoruz. İnsan haklarından, inanca saygıdan dem vuruyoruz. Ne kadar güzel anlatırsak anlatalım, fayda etmiyor. Kırk dereden getirdiğimiz sular, kurumuş beyinlere işlemiyor. Sıkıntı şurada; biz, bir kutsalı olmayan insanlara kutsala hakaretin özgürlük olamayacağını anlatmaya çalışıyoruz. Peki kutsalı olmayan insan olabilir mi, insan kalabilir mi? Vardır bir kutsalları diye düşünüp, oradan