02 Ocak 2023

İman ve iyilik

 Son dönemde düşünce temelleri İslam üzerine inşa edilen ve Müslümanlar arasında yetişen bazı cidden akıllı ve kaliteli fikir sahiplerinin bile iman etmenin ya da daha kolay tabirle Müslüman olmanın insanın iyi biri olmasına yetip yetmeyeceğini düşünür hale gelmiş olmaları, bana oldukça hüzünlü bir sona gidişin işaretlerinden biri gibi geliyor.

Görece olarak iyi biri ile iman ettiği halde o an ve o düzlemde iyi sayılmayan bir diğerinin mukayesesi üzerinden başlayan ve “bu iyi adam şimdi cehenneme gidecek ama bu kötü adam, sırf iman etti diye cennete mi gidecek, nerde adalet” gibi söylemlerin, felsefi altyapısı ve edebi söylem marifeti olanların dillerinde daha tumturaklı şekillerde dillendirildiğine rastlıyoruz.

İman etmek yerine iyi olmayı önceleyen ve öne çıkaran düşünceler masum değil tam aksine imana yönelik bir saldırının dışa vurulmasıdır. Bunu fikir ve dil sahibi bir yapıyorsa farkında olmadığını düşünmemiz mümkün olmaz. Bilerek ve isteyerek, iyi olmakla iman etmeyi mukayese etmekte ve iyi olmayı imandan üstün görmekte ve göstermektedir.

Halbuki iyi olmak için öncelikle iyi olmaya, iyi olmanın doğruluk ve gerekliliğine inanmak gerekir. İyiliğe inanmadan sadece hayvani bir dürtü ile iyilik yapmak diye bir şey olabilir mi? İyiliğe dair kalbinde bir inanç taşımayan nasıl ve neden iyi olacaktır? İyi olmanın iyi bir şey olduğunu düşünmeden iyilik etmez kimse. Aksi halde şuursuz bir varlık durumuna düşer insan.

Ayrıca imansız iyiliğin sınırlarını kim ve nasıl belirleyecektir. İyi olmak dediğimiz şeyin kaynağı ve doğruluğu nasıl belirlenecektir? İmanı ve onun tabii sonucu vahye tabi olmayı ve erdem ve ahlaki değerlerin kaynağını oradan almayı devre dışı bıraktığınızda yani iman etmediğinizde, neyin iyi olduğuna kim karar verecek ve nasıl bir ortak ahlaki duruş geliştirilecektir?

Ortada sanki iman edenlerin iyi olmadığı ve başka bir yaklaşıma ihtiyaç olduğu gibi bir manzara koyup ardından da insanları iman etmeyi boş verip iyi olmaya çalışmaya davet eden bu yaklaşım temelden iman karşıtlığının iyilikle maskelenmesinden başka bir şey değildir.

İmandan maksat elbette iyilik ve kötülük belirleme hakkını da Allah’a(cc) ve Rasul’üne(sas) vermek ve İslam’ın iyilik olarak gördüğü işlerle meşgul olup neticede iyi bir Müslüman olarak ahirete göç etme arzusudur.

İslam fikrinin temelinde yatan ve her Müslümanın kendini konumlandırmak için gayret ettiği yer; takva sahibi olarak yani iyilik ve kötülük konusunda dinin kurallarına uyarak yaşamak, bunu tam bir ihlas yani gerçekten doğru ve gerekli bir davranış şekli olduğuna kalben de inanarak samimiyetle yapmak, kalbindeki iman ve yaşantısındaki ameller arasında uyumu tam olarak sağlayarak selim bir hal üzere can vermektir.

İnancımız bize iyi olmayı emretmekte iken, iyi olmak için başka bir yönlendirmeye ya da iknaya ihtiyaç duymak, net bir şekilde imanı ve gerekliliklerini tam idrak edememek gibi bir noktada sallandığımızın resmidir.

Sağlam ve samimi bir iman, kişinin iyi olmasına yetecek en önemli kuvvettir. İmandan başka hayat boyu iyiliği emredecek ve denetleme mekanizmalarını kuracak başka bir duygu yoktur. Vicdan ya da kişisel merhamet gibi özel durumlar bir yere kadar idare eder ancak genelde takılır ve sahibini yanıltırlar.

İman ettiğini söyleyen ancak bunun gereği gibi yaşamayanların haline bakarak, imanı mahkûm etmeye çalışmak ve iyilik mefhumu karşısında imanı mağlup göstermek ciddi bir kurnazlık ve hiç de masum olmayan bir yoldur.

Bu yüzden, evet iman her şeydir. İman olmaksızın yapılacak hiçbir iyiliğin ahirette karşılığı yoktur. İman ettiği halde kötülük edenlerin ise kurtulma umudu vardır. İman belirleyici etken, asıl konu ve olmazsa olmazdır.

İman etmediği halde dünyada iyilik edenlerin karşılığı ise yine dünyada görecekleri iyi muameleden ibarettir. Zaten onlar iyiliği, ahirete iman etmeyen biri için oldukça makul bir beklenti olarak dünyada karşılığını bekledikleri için yaparlar.

Biz inandığımız gibi olduğumuzda bu tartışma son bulacaktır, zira iyilik zaten o halin adıdır. İyilik Müslümanlıktır, İslam üzere yaşamaktır, İslam’a teslim olmaktadır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Hariçten gazel okumak; Suriye ve Filistin

  Hızlı zamanlarda yaşıyoruz. Günlük hatta saatlik değişimler, olaylar ve bilgiler su gibi hatta esen bir yel gibi akıp duruyor. Bu haber ve...