İnsanoğlu diğer canlılardan farklı olarak iletişim için
dilini kullanır, yani konuşarak anlaşır ve konuşmanın temeli kelimeler ve
kavramlardır.
Kelimelerin anlamları konusunda anlaşma sağlayamayan birileriyle
konuşamazsınız. Açlıktan ya da susuzluktan öldüğünüzü anlatmak için muhatabınızın
açlık veya susuzluğun ne olduğu konusunda sizinle aynı şeyi anlıyor olması
gerekir. Aksi halde diliniz bir işe yaramaz, ancak işaretlerle meramınızı anlatarak
hayatta kalmayı deneyebilirsiniz.
Bu en temel ve basit kavramlarda bile böyleyken, din
konusunda konuştuğumuzda da mutlaka ortak bir anlamı kabullenmiş olmamız
gerekir ki birbirimizi doğru anlayabilelim.
Dinimiz İslam’dır, İslam dinimizin adıdır.
İslam dediğimizde hem tek tek bu dinin tüm içeriğini, hem de
topyekun dinin emir, yasak ve tavsiyelerini kast etmiş oluruz.
Namaz İslam’dır, oruçta öyle, hac ve zekatta İslam’dır.
Cihad İslam’dır ve aynı şekilde sulh yani barışta İslam’dır. Ancak İslam
bunlardan sadece birisidir demek büyük bir yanlış olur. İslam sadece namaz,
oruç, hac, zekat ya da cihaddan ibaret değildir zira.
Daha açık ve net haliyle; İslam barıştır ancak barıştan
ibaret değildir İslam. Savaşta İslam’dandır ve İslam’ın farzlarındandır.
İslam barıştır evet ve bu anlamıyla İslam; Allah(cc) ile,
Rasulü(sas) ile ve mü’minler ile barış içinde olmaktır önce. Allah(cc) ile
arası iyi olmaktır, Peygamber(sas) ile arası iyi olmaktır ve diğer Müslümanlarla
iyi geçinmektir İslam.
İslam; Allah(cc)’e teslim olmaktır.
Bunun yolu ise; Allah(cc)’in emir ve yasaklarına, Rasulullah(sas)
sünnetine ve bu iki kaynağa doğru ve samimi bir şekilde tabi olan Müslümanların
sözlerine uymak ve öncelikle onlarla barış içinde olmaktan geçer.
Elbette diğer insanlarla da durup dururken savaşmak gibi bir
yol yoktur. Bunun için bazı sebepler gerekir ki, biz bunları da yine temel
kaynaklarımızdan yani Kur’an ve sünnetten öğreniriz.
Zulme uğrayan ve Allah(cc)’in kendilerini hak olarak verdiği
meselelerde engellenen Müslümanların savaşmasına kesin olarak izin verilmiş ve
hatta emredilmiştir. Buna kendilerinin gücü yetmezse, diğer Müslümanların onları
bu zulümden kurtarmak için savaşmaları boyunlarında ilahi bir borçtur.
Yine gerek Nebi(sas) ve gerekse O’nun seçkin ashabının
yaptığı gibi; Allah(cc)’in dini ile insanlar arasında engel olanların ortadan
kaldırılması için savaşılması ilahi bir emirdir ve bu Kur’an, sünnet ve bütün
ümmetin alimlerinin icması ile sabit bir gerçekliktir.
Fitnelerin engellenmesi, yok edilmesi ve yeryüzünde barış ve
huzurun egemen kılınması için savaşılması da yine aynı temellerle ve aynı
şekilde emrolunduğumuz bir farzdır.
Bütün bunlar karşımızda dururken, İslam barış dinidir diye
bir şekilde kendi siyasi hedeflerine yol aramanın samimiyetle alakası olmadığı
açıktır. Peşlerinden gittikleri emperyal zalimlerin, kanlı ve iğrenç yollarına
tek laf edemeyen, bırakın laf etmeyi onaylayan bu tiplerin isminin sonunda hoca
gibi bir lakabının olması sözlerine herhangi bir değer katmaz.
İslam, tokat atana diğer yanağını dönmeyi değil, o bileği
bükmeyi ve hatta gerekirse kırmayı ve bir daha İslam’a ve Müslümanlara tokat
atamayacak hale getirmeyi emreder.
Tokat atana diğer yanağını çevirmek bir Hristiyan
öğretisiydi, haçlı seferleriyle bin yıldır onlara fiske atmamış milyonlarca
insanın canlarına sebep oldular. Yurtlarımızı yıktılar, yaktılar ve harap
ettiler. Geçtikleri yerlerde taş üstünde taş, omuz üstünde baş bırakmadılar.
Müslümanlar bugün bırakın onlara saldırmayı, kendilerini ve
topraklarını savunmaktan bile acizken, kimin barışçı kimin savaşçı olduğunu
konuşmayalım.
Biz onlara diğer yanağımızı asla dönmedik, dönemezdik te.
Tarih boyunca savaştık, yendik ya da yenildik ama zillete düşüp, onlara boyun
eğip, sonra da barışçıyız demedik. Gerektiğinde Müslüman beldelerini korumak
için kandan dereler akıttık, bedenlerimizden tepeler kurduk ama yılmadık ve yok
olmadık.
Dünyanın kanunu böyle; bu günler aramızda dönüp duracak, bir
gün onlar ertesi gün biz galip geleceğiz ve bu kıyamete kadar devam edecek.
Tarih; bizim yaptıklarımızla onların yıktıklarının
hikayesini yazmaya devam edecek!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder