18 Şubat 2014

Tedbir, Tevekkül ve Teslimiyet

'Devemi serbest bırakıp Allah’a tevekkül etsem olur mu?' diye soran bir sahabiye Allah Rasulü(sav); 'Deveni önce bağla, sonra Allah’a tevekkül et' buyurmuşlardır. (Tirmizi)

Deveyi bağlamak tedbir, sonrasında tevekkül ise imanın gereğidir. Tedbir aldıktan sonra hala kuşku ve tereddütlerle vesveselerin yönlendirmelerine kalbi açmak ise korku ve şüphelerin davetiyesidir.

Sebepler dünyasında yaşadığımız süre boyunca hemen her olay insanların beyinlerini zorlamaya devam edecek. Kazalar, zulümler ve benzeri insan fıtratının kabullenmekte zorlandığı hadiseler, büyük yıkımlar ve felaketler kader konusunda hep insanların zihinlerinde bir soru işaretleri bırakmaya devam edecek.

İnsanları olayların hakimi gören ve birtakım tedbirlerle neredeyse ölümün bile önlenebileceğini düşünecek kadar hadiselere hükmetme meraklısı ama aslında Kur'an-ın tarifi ile 'hevasını ilah edinen' bir yaklaşım var. Bu duruş sahipleri her zaman bu kadar açık ve net ortaya koyamazlar düşüncelerini ve bazı basit kaypak cümlelerle kaçamak yollardan maksatlarına ulaşırlar. Misalen; 'tedbir alınsaydı ölmezdi', 'ihmal öldürdü', 'hayata tutundu', 'kanserle yaptığı savaşı kazandı', 'hastalığı yendi', 'ölüme yenik düştü' ve uzayıp giden cümleler..

 

Sebepleri ifade etmek elbette sebeplerin Rabb'ini unutmadan da mümkündür.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Hariçten gazel okumak; Suriye ve Filistin

  Hızlı zamanlarda yaşıyoruz. Günlük hatta saatlik değişimler, olaylar ve bilgiler su gibi hatta esen bir yel gibi akıp duruyor. Bu haber ve...