30 Aralık 2017

Ezik bir taklit: Yılbaşı

Dünya kurulalı beri bir çok medeniyetler ve yıkımlar gördü. Kalkınmış ülkeler, ekonomik ve siyasi olarak güçlü olmanın avantajlarını kültürlerini yaymakta da kullandılar. Güçlünün ve zenginin taklitçisi hep çok oldu. Yalnız kedinin aslan taklidi yapması canına, fakirin zengin taklidi yapması da yurduna mal oldu da sömürgeler ve sömürülmelerle doldu tarih...

Günümüz dünyasının hakimleri batılılardır, bu tartışılması anlamsız ve bir o kadar da tatsız acı gerçeği hepimiz tiksinerekte olsa yaşıyoruz. Doların hükümferma olduğu ekonomi, ingilizcenin dünya dili olduğu iletişim, uçak gemilerinin ve uzun menzilli füzelerin sağladığı askeri güç onlarda! Modanın hükmettiği dış görünüşler, filmlerin ve medyanın avuttuğu ve yetiştirdiği bilinçler ve altları, saçların ve tırnakların şekli, pantolonların paçası, gömleklerin yakası, ceketlerin düğmesi onların dudaklarına bakıyor.

Herhangi bir dini/davası olmayanlar için kolayca kapılınacak rüzgar onlardan yana esiyor!

Zamanın çamurlu seli önüne kattığı yığınları onların deltasına taşıyor!

Fırtınalar ve hortumlar emdikleri eti vekanı, taşı ve toprağı onların bahçesine kusuyor!

Akar suyun üstündeki çer-çöp direnemiyor!

Tarihin ve medeniyetin ana yurdunda yaşayan, toprağı şehadetle yoğrulu, dağları sancaktar, ovaları seccade, ağaçları rükuda, çicekleri secdede bir yurdun, müslüman coğrafyasının aklı başında fertlerinin,  doğudan batıya derdinin yaklaşan miladi yılbaşı kutlaması olmasından daha kötü bir gündem düşünemiyorum.

Taklitçiliğin iğrenç pratiği yahut bir ileri aşamasıyla celladına aşık olmaklığın çirkefinden üstümüze sıçrayan bu pis çamur, dilimizi meşgul etmekle kalmayıp halkın gönüllerinde sıradanlaştığından, telin etmek ve reddetmek mecburiyeti hasıl oluyor.

Bu adetin kaynağı olan batının artık bir dini yoktur; değişik mezheplerle temsil edilen ve zorla öne çıkarılan kiliseler, skandallar ve gönülleri tatmin etmeyen söylemleri sebebiyle hızla toplum hayatından çıkmakta, ateistlik ve deistlik akımları hakim olmaktadır.

Öyle sanıldığı gibi bir haçlı ruhu tıpkı bizde sanıldığı gibi bir Osmanlı ruhunun yok olmuş olması gibi teoriden ve pratikten çekilmiştir.

Batıda bugün hakim olan kültür, eski inançlarından ve güncel buluşlarından harmanladıkları, değerleri olmayan bir varlık manzumesi olarak; kapitalizmin zaferi, komünizmin bilinci ve neticede hümanizmin vardığı son nokta kendine tapınmaktan ibarettir.

Yılbaşı takvim değişiminden ibarettir ama ona yüklenilen mana, batılıların eksik kalan ruhi rahatlama ve ayin yapma arzusunu bastırma gayretiyle süsledikleri bir yarı dini, yarı dünyevi ama daha çok nefisleri okşayan, eksikliği hissedilen insani duygu ve birliktelikleri desteklemeye yarayan, eğlence ve savurganlık, doyumsuzluk ve merhametsizlik, egoistlik ve menfaatçilik, tüm bunların özeti olarak ise kişisel tatmin ve tapınma yani ‘hevasını ilah edinme’ olarak tarifini Kur’an’da bulduğumuz sapmaların zirvelerinden biridir.

Bu batılı ve batıl adetin bizim coğrafyamızda yani sadece ülkemizde değil diğer islam topraklarında da taklit edilmesinin sebebi, güç karşısında hissedilen eziklik ve buna sebep olan imani ve insani kalitesizlik olabilir. Cehaletin ve umursamazlığın, araştırmaz, sorgulamaz, aptal ve kör taklidin herhalde en güzel ama aslında en kötü örneğidir.

Avrupa toplumu yılbaşına bizim Ramazan bayramına hazırlanmamıza benzer bir huşu ve huzurla hazırlanır. Yaklaşık bir ay öncesinden hediye piyasası ve kutlamalarda kullanılacak havai fişeklerin reklamları başlar. Ulusal ve yerel yönetimler halklarının huzur içinde biir kutlama geçirmesi için idari ve siyasi tedbirlerin yanısıra kaçınılmaz olarak yaşanan el ve göz kaybetmeye varan kazalar için acil müdahale ve tıbbi destek gibi hazırlıkları yaparlar. Bu yönüyle de Kurban bayramında yaşadıklarımıza benzer şeyler yaşanır. Caddeler ve çarşılar süslenir, ışıklandırılır. Çam piyasası ile hindi satışları revaçtadır.

Dini hassasiyetlerini kaybeden batı toplumlarının en yüksek katılımlı ve toplumun her kesimini kapsayan kutlama adeti yılbaşılardır. Bu manada batının ve batılın zirvesidir.

Bize gelince, bu ve benzeri batılı ve batıl adetler için bir tek hadis yeterlidir:

‘Kim bir kavme benzerse onlardandır.’ (Müsned)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Hariçten gazel okumak; Suriye ve Filistin

  Hızlı zamanlarda yaşıyoruz. Günlük hatta saatlik değişimler, olaylar ve bilgiler su gibi hatta esen bir yel gibi akıp duruyor. Bu haber ve...