05 Haziran 2018

Oruç bir şiardır!

Bu ülkede bir zamanlar sokakta oruç yiyen dayak yerdi, saçmaydı; şimdi oruç tutanların saygı beklemesi eleştiriliyor, pervasızlık!

Bir sonraki aşamada oruç tutanlara tuttuğunuzu belli ederek bizi rahatsız etmeyin diyecekler herhalde.

Şunu netleştirelim:

İman etmemek bir tür özgürlük kullanmaktır ve bunun bizim ıstılahımızda karşılığı kafirliktir. Ramazan ve oruçtan rahatsız olup saldırıya geçmek ise kafirliğin bir üst kademesi olarak düşmanlıktır; İslam düşmanlığı.

Sahip olduğu inancı ve gereklerini savunmak imanın gereği bir onurken; İslam düşmanlığı yapanlara şirin görünmek için, oruç tutanlara yahut başka ibadet eden müslümanlara saldırarak, onlara yaltaklanmak ise aşağılık, eziklik ve nifaktır.

‘Aman efendim neden saygı bekliyoruz’ ile başlayan bir cümlenin devamında ‘biz onlara saygı duyalım’ gelecektir.

Bir yerde müslümanların özgür yaşadığının asgari alameti orada İslam'ın şiarlarının açıkça icra edilmesi ve saygı görmesidir.

Ezan, namaz, oruç ve kıyafet İslam'ın şeairinden birer nişanedirler.

İslam’ın nişaneleri o beldenin İslam yurdu olduğuna da delildirler.

Anadolu halkı bin yılı aşkın süredir bu toprakları İslam’ın yurdu bilmiş ve aleme de bunu böyle bildirmiştir. Geldiğimiz noktada alenen oruç yemenin marifet sayılması apaçık bir saldırı ve büyük bir hakarettir.

Hakim ve üstün kültürün ne olduğunun tartışılır hale gelmesi elbette kafirlerin hadsizliği kadar Müslümanların pısırıklığının ve zayıflığının sonucudur.

Oruç bu yönüyle de bir furkandır; hak ile batılı, mü’min ile kafiri ayıran bir furkan…

Şunu unutmayalım; ibadetlerin tamamı gibi oruçta yalnız Allah için tutulur, kimseden karşılık beklenmez. Ancak Allah için yapılan her farz ibadetin dokunulmazlığı vardır, kimse hakaret edemez!

Çağdaş dünyanın inanç özgürlüğü kavramı saygısızlık, hakaret ve saldırganlığı normal görmek olamaz, olmasına izin veremeyiz.

Namaz ve oruç gibi ibadetler yahut tesettür ve sakal gibi nişaneler ancak işgal altında hakaret veya saldırıya maruz kalırlar. Ve bu son noktadır artık; nişaneler saldırıya uğrar hale geldiyse sineye çekilecek bir hal kalmamıştır.

Mevcut gidişatta gayri Müslimler, gerek coğrafyamız genelinde gerekse Anadolu özelinde asla vazgeçmedikleri hedeflerine ulaşmak için her türlü nifak, bozgunculuk ve ifsad hareketini ya bizzat ortaya çıkartıyor ya da destekliyorlar.

Buna engel olmanın en önemli adımı ihlas ile ibadetlerimize sarılmak ve adım adım çevremize bu ibadetlere saygı duymayı öğretmektir. Farz ibadetleri gizli yapmaya gerek yoktur; namaz ve oruç gibi farzlar açıktan ve herkese ilan edilerek icra edilirler ve bunda riya da olmaz.

Ezanlarımız okunacak ve namazlarımız kılınacak, oruçlarımız tutulacak ve herkes buna saygı duymayı öğrenecek; biz bu toprakların asıl sahipleri olarak özgürce ve onurla ibadetlerimizi yerine getireceğiz!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Hariçten gazel okumak; Suriye ve Filistin

  Hızlı zamanlarda yaşıyoruz. Günlük hatta saatlik değişimler, olaylar ve bilgiler su gibi hatta esen bir yel gibi akıp duruyor. Bu haber ve...