İnsanlık
tarihi bir çok olaya sahne olmuş olsa da bazıları bizim için daha özeldir. Bu
özel olaylardan bir tanesi de meşhur ‘Fil Vakası’ olarak kayıtlara geçen, Yemen
kralı Ebrehe’nin Kabe’yi yıkma maksadıyla fillerle desteklenen ordusuyla düzenlediği
sefer ve sonunda aleme ibret olacak bir hezimetle yenilip ezilmesidir.
Bu olayın
Mekke’de cereyan etmiş olması, merkezinde Kabe olması ve alemlere rahmet
Abdullah oğlu Muhammed(sas)’in doğumundan 2 ay gibi kısa bir süre önce
gerçekleşmiş olması ve tabi bütün bunların üstünde hadisenin ayetlerle bize bizzat tarihin de Rabb’i olan
Allah tarafından bildirilmiş olması çok özeldir.
Rabbinin Fil
sahiplerine ne yaptığını görmedin mi?
Onların
planlarını boşa çıkarmadı mı?
Üzerlerine sürü
sürü kuşları gönderdi.
Onların
üzerlerine pişirilmiş balçıktan taşlar atıyorlardı.
Sonuçta onları
yenik ekin yaprağı gibi yaptı. (Fil Suresi 1-5)
Şüphesiz bu olay
Rahmani bir müdahale ve olağanüstü bir olaydı. Dönemin şartları içinde
değerlendirildiğinde Allah, evini muhafaza etmek üzere insanlardan bir sebep ve
vesile kalmadığında kuşlardan bir ordu göndererek düşmanlarını hezimete
uğratmıştı.
Göklerin ve yerin
askerleri Allah'ındır. Allah güçlüdür, hikmet sahibidir. (Fetih 7)
İşte bu orduları
celbeden Fil Vakası öncesinde Rasulullah(sas)’in dedesi Abdulmuttalib’in şu
şiiri tarihe müstesna bir not olarak düşüldü:
Allahım, kul devesini korur,
Sen de develerini koru!
Haç ehline ve haça tapanlara
karşı bugün Sen kendi ehline yardım et.
Bütün bunların
hatırlanmasına ve sizlere hatırlatılmasına vesile olan ise güncel bir Fil
Vakası’nın yaşanabilme ihtimaline yol açabilecek olan Abd’de seçimleri bir
filin kazanmasıdır. Sembolleri eşek olan demokratlar dünyanın geri kalanını
yıllardır çifteleriyle kan-revan içinde bıraktılar. Bir yandan zulüm ve
katliamları işlerken ya da işlenmesini desteklerken bir yandan da bir eşek
sempatikliğini taklit ederek bazılarını aldatmayı başardılar. Sonunda dünya
kendi kurguladıkları ‘kırmızı çizgi’ ve ‘insan hakları’ gibi masallarla uyumaz
hale gelince yani çocuklar, kadınlar ve masum erkekler türlü şekillerde can
verdikçe, çizdikleri manzara asgari insani özelliklere sahip insanlar
tarafından bile katlanılamaz bulununca eşeklerini kenara çektiler.
Şimdi sahnede fil
var!
Abd batıldır ve
varlığını şeytana satmış bir fil ordusudur!
Fil tepinecek ve
çimenler ezilecek ama yeryüzünde hep bir yerler yeşil kalmaya devam edecek!
Kaderleri yazan
Allah; elbette alemlerin Rabb’i ve elbette mustaz’afların Rabb’i ve elbette
O’nun da bir planı var ve elbette gerçekleşecek olan ve elbette planların en
güzeli olan Allah’ın planıdır...
Bize düşen tüm
imkan ve kuvvetlerimizle Allah’ın mukaddes kıldıklarını muhafaza ve müdafaa
etmek için gayret etmekten ibarettir. Nihayetinde biz sebepler dairesine tüm
varlığımızla daldığımızda sonuçları değiştirmeye kudreti tek yetecek olan Allah
muhakkak rahmet ve sekinetle mü’minlere destek olacak ve onları yeryüzüne
yerleştirecektir.
Biz ise
istiyorduk ki, o yerde güçsüz düşürülenlere lütufta bulunalım, onları önderler
yapalım, onlara (ötekilerin) yerini aldıralım. (Kasas 5)
Karşımızdakilerin
isimleri ve cisimleri değil aslolan nitelikleridir. Bu da onların yeryüzünde
şeytanın askerleri olmaları ve Allah’ın düşmanları olmalarından ibarettir.
Diğer tüm detaylar bu ana çizginin değişmesini gerektirmez. Hak ve batıl hep karşı karşıya duracak ve
haliyle mücadele de kıyamete kadar devam edecektir. Hakkın zayıf düşmesi onu
terketmeyi gerektirmediği gibi batılın birtakım renk değiştirmeleri de onu
doğru kılamaz!
Tarih;
Afganistan'dan Endülüs'e, Kırım'dan Yemen'e bizim yaptıklarımızla onların
yıktıklarının hikayesidir... Yaşananların özeti de budur!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder