28 Şubat 2012

Seçim Kriterlerimiz!

(Hollanda yerel seçimleri ile alakalıdır.)

Hayatın ve hayat sahibi olan her varlığın uymak zorunda olduğu birtakım kriterler elbette vardır. Sahi kriter kelimesine yabancı değiliz zaten! şu malum AB olayından dolayı yıllardır duya duya kulaklarımızda iz yaptı... Kopenhag kriterleri, Maastricht kriterleri vs.

İnsan olmanın dahi bir kriteri vardır mutlaka ki; bazı zalimlerin, arsızların ya da hırsızların yaptığı işleri eleştirirken ne derizş 'Gayr-i İnsani', 'Bunu yapan insan olamaz!'

Velhasıl dünyada her işin bir kriteri bulunur. İnsan olmanın da, müslüman olmanın da, hatta bir millete mensup olmanın da bir takım kriterleri mevcuttur. Sanırım bu yüzdendir ki, ağzı ile kuş tutsa da bazı dostlarımız, bir türlü kimseye kabul ettiremezler 'entegre' olduklarını...

Ha bu arada bu işin evrensel boyutları da vardır! Örneğin Birleşmiş Milletler namındaki kuruluşun en önemli kriterlerinden biri; ne yaparsa yapsın asla ve kat'a İsrail'i kınayan bir karar alamaz! Bunu pratikte daha geçtiğimiz haftalarda yaşadık... Bu örnekten de anlaşıldığı üzere bazı kriterler akla, vicdana ve mantığa sığmazlar!

Sebeplerle uğraşıp, kafalarımızı komplo teorileri ile doldurmadan geçelim bu konuyu. Yoksa insan olmanın kriterlerini, insan olanların haklarını hatırlayıp içinden çıkılmaz bir fikir bunalımına sürükleneceğiz!

Bir gerçeği yeniden hatırlayalım; biz reaksiyoner değil, aksiyoner durumda olacağız! Onlar şunu dedi, bunu dedi, onlar şunu yaptı, bunu yaptı... Biz ne yapıyoruz?

Onların kriterleri öyle ya da böyle, bizim kriterlerimiz belli mi? Biz, kimi ve neden seçeceğiz? Neden hala birçoğumuzun seçme hakkı yok? Olanlarımızın bazıları neden kullanmazlar bunu? Kaç partinin programını baştan sona şöyle bir gözden geçirdik? Afganistan, Irak, Filistin ve hatta başörtüsü konularında fikirlerini biliyor muyuz?

Yerel anlamda destekleyeceğimiz politikacıların sadece bizimle aynı kökeni taşıyor olmaları, onları desteklememiz için yeterli sebep olabilir miş Bu insanların dâhil oldukları siyasi parti içinde varlıklarının ne tür anlamları vardır. Bugüne kadar herhangi bir yerde ya da herhangi bir konuda bizim sorunlarımıza bizim beklentilerimize uygun bir çözüm üretip sunabilmişler midirş Ya da daha da önemlisi olası bir aleyhteki durumda göçmen toplumun menfaatlerine uygun olmayan bir konuda, gerektiğinde siyasi kariyerlerinden vazgeçebilecek kadar ‘bizden’ olabilmişler midir?

Yoksa esen ilk rüzgârla boyunları mı bükülüyorş Yahut delikanlı bir politikacı olmak yerine, bu işten nemalanmayı ve içinden çıktığı toplumun menfaat ve ilkeleri ile siyasi menfaatleri çakıştığında kendi menfaatlerini tercih ederek susmayı mı tercih ediyorlar?

Şüphesiz her konuda olduğu gibi herkesi ve her partiyi aynı kefeye koyma hatasına düşmüyoruz. Amatör ruhlu politikacıların varlığını bizzat yaşayarak görüyoruz. Bu da ümitvar olmamız için yeterli sebeptir. Bize düşen sadece bu işe gereken ciddiyetle yaklaşmak ve temsil hakkımızı gerçekten bizi temsil edebileceğine inandığımız insanlara emanet etmektir.

Tamam, vakit az ama henüz geç değil, aklımızı ve oylarımızı kimseye emanet edecek duruma düşmeyelim! Sayılı günler kala doğru bir seçim yapabilmek için elimizden geleni yapalım! Biz kendi hakkımızda doğru olanı arayalım ki; Allah karşımıza doğru olanı çıkartsın! Kendi hakkımızda iyilik isteyelim ki; O bize iyilik versin! Yoksa gün gelir biz de ABD'nin veto edeceği bir Güvenlik Konseyi kararına giriveririz, Allah muhafaza...

Ufuk Gazetesi - Şubat 2010

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Hariçten gazel okumak; Suriye ve Filistin

  Hızlı zamanlarda yaşıyoruz. Günlük hatta saatlik değişimler, olaylar ve bilgiler su gibi hatta esen bir yel gibi akıp duruyor. Bu haber ve...